Duyurular

'DOĞAYA GÜLÜŞÜM,GERİ DÖNÜŞÜM ' PROJEMİZ BAŞLADI !

Doğaya Gülüşüm, Geri Dönüşüm adlı projemiz Yunanistan, Romanya, Azerbaycan ve Türk ortaklarımızdan oluşmaktadır.  Projemizde 6-12 yaş öğrencilerimizle kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerle yaratıcı öğrenme ortamı oluşturma, dünyamızın değerini öğrenerek doğaya yönelik olumlu tutum,değer ve anlayış geliştirmek, sağlıklı bir yaşam ve yaşanabilir bir çevrenin ne kadar önemli olduğunun farkına varmalarını sağlamak, geri dönüşüm ürünleri tasarlamaları,geri dönüşüm bilinci yüksek nesiller yetiştirmek, atık malzemelerle sanatsal ürünler oluşturmak amaçlanmaktadır.

Devamı

RAMAZAN KOLİSİ HAZIRLAMA HEYECANIMIZ BAŞLIYOR !

RAMAZAN AYININ BAŞLAMASINA SAYILI GÜNLER KALA OKULUMUZDA COŞKULU BİR HAREKETLİLİK BAŞLIYOR.YARDIMLAŞMA VE MERHAMET DUYGUMUZUN PEKİŞTİRİLDİĞİ  RAMAZAN AYINDA OKULUMUZUN ÖĞRENCİLERİ İLE BİRLİKTE YARDIMA MUHTAÇ İNSANLARIMIZA RAMAZAN KOLİSİ HAZIRLAMAYA BAŞLIYORUZ.TÜM VELİLERİMİZİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ.

Devamı

''AKLINDA SAKLA OYUNDA BUL '' e TWİNNİNG PROJEMİZ BAŞLADI !

''AKLINDA SAKLA OYUNDA BUL '' e TWİNNİNG PROJEMİZ BAŞLADI.PROJEMİZ 6-12 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLAR İÇİNDİR.EĞLENEREK ÖĞRENMEYİ SAĞLAYAN KUTU OYUNLARI ÇOCUKLARIN ZİHİNSEL GELİŞİMLERİNDE VE YENİ KAZANIMLAR EDİNMELERİNDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNAR. PROJEMİZ ŞUBAT AYINDA BAŞLAYIP MAYIS AYINDA SONA ERECEKTİR.

Devamı

'ZEKAMI KEŞFET GELECEĞİMİ AYDINLAT ' eTWİNNİNG PROJEMİZ BAŞLIYOR !

Okulumuz öğretmenlerinden Aysun Akyol ESEP yeni platformunda "ZEKAMI KEŞFET GELECEĞİMİ AYDINLAT " eTwinning projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Türkiye Azerbaycan ortaklığı olarak onaylanan projede amaçlarının; 6-12 yaş aralığında ki öğrencilerin zekasını sürekli kullanarak olaylara farklı bakış açısı kazanmalarını, yaratıcılıklarını ortaya çıkarıp düşünme becerilerini geliştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Aysun Akyol, 6 ay devam edecek olan projede çeşitli çalışmalarla, web2 araçları ve dijital oyunlarla derslerimizi eğlenceli hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Devamı

KERMES DÜZENLİYORUZ !

YERLİ MALI VE TUTUM YATIRIM HAFTAMIZI GAZZEDEKİ KARDEŞLERİMİZE YARDIM AMAÇLI KERMES OLARAK DÜZENLİYORUZ.HAVA ŞARTLARI GÖZ ÖNÜNE ALINARAK 29 ARALIK TARİHİNDE OKULUMUZUN BAHÇESİNDE DÜZENLENECEKTİR,TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİR.

Devamı

BAŞARIYI İZLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ BAŞLIYOR (BİGEP)

  VALİ ŞILDAK: “ŞANLIURFA’DA BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”   03.11.2023 Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak başkanlığında il ve ilçelerde yürütülen eğitim yatırımları ile uygulamaya başlanacak eğitim projeleri değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.    Şanlıurfa’da eğitim standartlarının yükseltilmesi için var güçleriyle çalışacaklarının altını çizen Vali Şıldak, kentte yeni bir projeyi hayata geçireceklerini söyledi. Daha önce Burdur ve Balıkesir’de uygulanan; Başarıyı İzleme ve Geliştirme Projesi (BİGEP)’le kentte eğitim kalitesine yeni bir parantez açacaklarını belirten Vali Şıldak, bu projede başarılı olanları ödüllendireceklerini ifade etti.   Valilik konferans salonunda eğitimden sorumlu Vali Yardımcısı Ahmet Fatih Sungur, 13 ilçe Kaymakamı, İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, şube müdürleri ve İlçe Milli Eğitim Müdürleriyle bir araya gelen Vali Şıldak, çok çalışacaklarını, Şanlıurfa’da eğitim seferberliği ilan ettiğini ve 24 saat eğitim için görev yapacaklarını vurguladı.   Toplantıda bir konuşma yapan Vali Şıldak, “İnşallah her ay bir araya geleceğiz, her ay farklı bir ilçemizde toplanacağız, ilçe müdürlerimizi oraya davet edeceğiz. Ben bu çalışmaları Burdur ve Balıkesir illerinde yaptım, yani çalışmaların 5 yıllık mazisi var, onun bir tecrübesi ve birikimi de oluştu. Yaklaşık 2 buçuk ay bir süre içerisinde burada gözlem yaptık, dinledik, her kesimle iletişim kurduk. Gördük ki Şanlıurfa’da eğitimde rakamlar devasa rakamlar. 750 bin öğrenci, 30 binin üzerinde öğretmen, 22 binin üzerinde derslik, 2 bin 546 okul rakamlarını telaffuz ettiğiniz zaman onlarca ilin toplamına denk gelen eğitim sayılarıdır bunlar. Dolayısıyla eğitim alanında yönetici olarak görev yapmak, bu süreci doğru yönetmek eksiklerini gidermek bir hayli zor. Birikmiş sorunlarımız var, bu sorunların temelinde hızlı nüfus artışı yatıyor. 25 binin üzerinde öğrenci kitlesi her yıl okullara katılıyor, yani her yıl neredeyse bir ilçe nüfusu kadar ilave bir yükle karşı karşıya kalıyoruz. Demek ki sürekli bizim dinamik şekilde yatırımlarımızı devam ettirmemiz, okul ve derslik yönünden, diğer tamamlayıcı binalar yönünden pansiyon gibi spor salonu gibi yemekhane gibi sürekli üretmemiz lazım, yatırım yapmamız lazım.” dedi.   “EĞİTİMDE YENİ DÖNEM BAŞLIYOR” Şanlıurfa’da eğitimde yeni dönemin başladığını anımsatan Vali Şıldak, “Bu dönemi biz bütüncül olarak görüyoruz. Bir defa temel sorunlarımızın tespiti noktasında hemfikir olduğumuz konu şu ki okul ihtiyacımız var. Ben de ilk göreve başladığım andan itibaren süreci takip ettim ve başlamış olan 55 yatırımımıza inşallah burada da görüldüğü gibi 95 okulumuzu daha ekleyerek, 150 okulumuzun başlatılmasını, yıl sonundan önce inşasına başlanması sürecini güzel bir şekilde yürütüyoruz.” diye söyledi.   “2024 YILI YATIRIMLAR KONUSUNDA DÖNÜM NOKTASI OLACAK” 2024 yılıyla birlikte Şanlıurfa’da okul ihtiyacının büyük bir çoğunluğunun giderileceğini anımsatan Vali Şıldak, “Yatırım teklifleri konusunda bu ay içerisinde Millî Eğitim Bakanlığımıza bizzat bunları götürüp teslim edeceğiz ve takibini yapacağız. 171 okul şu haliyle bile kalsa dahi güzel bir rakam ve bunun ben çok büyük bölümünün yine 2024’de kabul göreceğini ve başlanacağını düşünüyorum. 2024 yılında biz en azından 100 okul daha yaparsak inanın yüzde 70 gibi bir oranla açıklarımızı kapatmış olacağız.” diye hatırlattı.   Ayrıca, Şanlıurfa’da mevsimlik tarım işçiliğiyle birlikte eğitimde devamsızlık sorunu olduğunu da gözlemlediklerini belirten Vali Şıldak, aileleri bu konuda duyarlı olmaya davet etti.   “BİZZAT DENETLEMEMİZ GEREKİYOR” Kentte devam eden eğitim yatırımlarını bizzat denetlediğini ve ilçe kaymakamları ile ilçe milli eğitim müdürlerine kendilerinin de ayda en az bir kez denetlemeleri gerektiğini ifade eden Vali Şıldak, “Biz devam eden ve başlayan bütün yatırımları yerinde görmesini ve en az ayda bir kez bizzat kaymakamlarımız tarafından ayda iki kez de ilçe müdürlerimiz tarafından denetlenmesini incelenmesini istiyoruz. Gidemediğiniz, göremediğiniz, denetlemediğiniz bir işe vakıf olamazsınız, hakimiyet sağlayamazsınız. Oraların denetimini sadece teknik elemanlara, kontrol teşkilatına bırakmayın. Bunlar bizim milli servetimiz, kamu kaynağıyla yapılan işler. İşin doğru ve hızlı gitmesi, kalitesi noktasında sürekli işin üzerinde olalım, özellikle istirham ediyorum. Bütün yatırımların, sadece eğitimle ilgili değil, ilçelerimizde sürdürülen bütün inşa-i faaliyetlerin takipçisi olalım, aksayan hususları gecikmeksizin derhal bizlere intikal ettirin.” diye konuştu.   Şanlıurfa’da pansiyon doluluk oranlarının çok düşük olduğunu da hatırlatan Vali Şıldak, önümüzdeki eğitim-öğretim yılında hedeflerinin yüzde 100 doluluk oranı olduğunu belirtip, bu konuda velilerin ikna edilmesi için şartların iyi anlatılması gerektiğini kaydetti.   “YAVRULARIMIZ BİZLERE EMANET” Taşıma sistemiyle eğitim gören öğrencilerin kendilerine emanet olduğunun altını çizen Vali Şıldak, “Taşımalı sistemde de herhangi bir aksaklık yaşanmadan gerek yemek hizmeti gerekse ulaşım hizmetlerinin sağlıklı olarak sürdürülmesi önemli. Mevcut şartları en iyi şekilde değerlendirerek, konunun takipçisi olarak gerek güvenlik birimlerimizle gerek milli eğitim müdürlüklerimizle bu işi yakından takip etmemiz lazım. Taşımalı eğitimde ailelerin bize teslim ettiği her çocuğumuzun iyi beslenmesi, sağlıklı ve güvenli şekilde okullara ulaşması, ardından tekrar ailelerine kavuşması büyük ehemmiyet taşıyor.” ifadelerini kullandı.   “ÖZEL EĞİTİMİN ÜZERİNDE ÖZELLİKLE DURULMASI GEREKİYOR” Toplantıda özel eğitim konusuna ayrı bir parantez açan Vali Şıldak, özel eğitime hassasiyetle yaklaştıklarını ve özellikle üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu vurguladı. Vali Şıldak, “Özel eğitim kurumlarımız ilimizde bir hayli yaygın, bazı okullarımızda da özel sınıflarımız var. Bu çocuklarımızın ihtiyacı normal öğrencilerden çok daha fazla ve takdir ederseniz ki belli eksikliklerle, bireysel olarak baş edilmesi güç zorluklarla karşı karşıya kalan özel çocuklarımız ve ailelerinin her zaman el üstünde tutulması gerekiyor. Bunlara yönelik de bütün eğitim faaliyetlerinin çok iyi idare edilmesi, gözetim altında bulundurulması gereken bir alanı oluşturuyorlar. İlimizde ihtiyacı olup da özel eğitim okullarına ve kaynaştırma öğrencisi olarak ihtiyaç duyup da dışarıda bırakılan olmaması lazım. Olursa bunun vebali boynumuza, bir öğrencimiz bile hiçbir ilçemizde bu imkândan yoksun bırakılmamalıdır.” diye ifade etti.    “ŞANLIURFA’DA EĞİTİMDEN DAHA ÖNEMLİ BİR ŞEY YOK” Her yıl eğitim-öğretim sistemine dahil olan yaklaşık 25 bin öğrenciyle birlikte Şanlıurfa’da eğitimden daha önemli bir konunun olmadığının altını çizen Vali Şıldak, “Eğitim birinci önceliğimiz, çünkü Şanlıurfa’da eğitimden daha önemli bir konu yok çünkü nüfusumuzun üçte biri öğrencilerden oluşuyor. 750 bin öğrenci, üniversite öğrencilerimizi de koyarsak 800 bine ulaşan bir rakamdan söz ediyoruz ki bu devasa bir büyüklük ve nüfus artışıyla her yıl 20-30 bin yeni katılan yeni bir büyüklük var. Belki de 10 yıl sonra bir milyonu geçmiş olacağız. Eğer bu nesli kaybedersek, eksik olurlarsa günü yakalayamazlarsa, modern dünyaya ayak uyduramazlarsa, bilgili ve donanımlı olarak o okullardan mezun olamazlarsa her birimizin bunda vebali ve payı var olacaktır.” dedi.   Memleket ve Türkiye sevdalısı nesillerin yetişebilmesi için olumlu düşünüp bu konuda var güçleriyle çalışacaklarını kaydeden Vali Şıldak, “Çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirip, emek verip, güçlü bir şekilde topluma kazandırabilirsek, iyi insanlar, iyi vatandaşlar, değerlerine saygılı, devletimize, milletimize bağlı, sadakatle sarılan, Türkiye sevdalısı insanlar olarak yetiştirebilirsek bunun da ecri mükafatı büyüktür. Dolayısıyla eğitime böyle bakıyoruz. Eğitime insan odaklı bakıyorum, o yüzden de insana dokunmak adına böyle bir çatı projeyi Burdur ve Balıkesir illerinde uyguladık. Çalışmanın ismi Başarı İzleme Ve Geliştirme Projesi, kısa adıyla BİGEP. İşin esrarı insanı hedef alması, insana dokunması, herkesin farkına varacağı şekilde kendini hissettiren bir birliktelik ruhu oluşturması, bir yol haritasıdır. Millî Eğitim Bakanlığının bütün mevzuatına ve politikalarına uygun tamamen yerel dinamiklerle, yerel güçle hayata geçirilen Ankara’dan bir kaynak kullanmayan, kendi insanımızın kendini motive etmesi ve ilin tamamında bu farkındalığın oluşmasını hedefleyen çatı bir çalışma ve proje diyebiliriz.” şeklinde konuştu.   “BAŞARILI OLANLARI ÖDÜLLENDİRECEĞİZ” Başarı İzleme ve Geliştirme Projesi (BİGEP) projesiyle birlikte Şanlıurfa’da eğitim anlamında başarı gösteren öğrenci, öğretmen ve idarecileri ödüllendireceklerinin altını çizen Vali Şıldak, “İnsan faktöründen kast ettiğimiz öğretmenlerimiz, idarecilerimiz ve öğrencilerimiz tabi ki de velilerimiz, bütün bunlara şunu diyoruz. Gelin hep beraber üzerimize düşeni yapalım, elimizden geleni değil, elimizden gelenin fazlasını yapalım. Eğitim için daha çok gayret ve çaba gösterelim. Herkes aynı hedefe yönelince, herkes aynı amaç için çaba gösterince güç birliği oluşuyor ve uygulama birliği oluşuyor. En ücra bir köyümüzün okulunda ve en modern bir ilçemizin okulunda aynı uygulama, aynı hedef, aynı amaç birliği ve uygulama birliği oluşuyor. Çalışmanın temel dürtüsü motivasyon oluşturmaktır ve bu konuda iyi olanları, fark oluşturanları motive edeceğiz, cesaretlendireceğiz ve ödüllendireceğiz. Hedefimiz; enerji oluşturma, ödüllendirme, takip, izleme ve bütün bunlardan doğan bir sinerji, bütün ile dalga dalga yayılacak bir motivasyonu zinciri, oluşturmaktır.” diye belirtti.   Son olarak Şanlıurfa’da eğitim sektörünü sarsacaklarını özellikle ifade eden Vali Şıldak, “Herkes çok çalışacak. Buna ihtiyaç var, bunu bu kadro yapacak. Hep birlikte çok çalışacağız. Şanlıurfa’da 24 saat çalışacağız, eğitim alanında Şanlıurfa’nın iyi örnekler vermesi lazım. Çok güzel ve başarılı okullarımız var, bunları ön plana çıkaracağız. Bir yerde iyi uygulama örneği varsa bunu ön plana çıkarıp takdir edeceğiz ve öveceğiz.” diye konuşmasına son verdi.   Geniş katılımla gerçekleştirilen toplantı, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün mevcut durum değerlendirmesi yaptığı sunumun ardından katılımcıların görüş ve önerilerinin değerlendirilmesiyle sona erdi.

Devamı

GAZZE İÇİN OKULUMUZDA YARDIM KAMPANYASI !

Gazze'deki İnsanlar İçin Okulumuzda Yardım Kampanyası Düzenlendi. 7 Ekim'de İsrail tarafından başlayan ve katliama dönüşen saldırılar altında ezilen Filistin Halkı için  Gazze'ye insani yardım malzemeleri sağlanmaktadır. Bu vesileyle okulumuza gelen yazı gereği öğrencilerimiz yardım kampanyamıza katılmışlardır. Ülkemizin hassas davrandığı bu konuya öğrencilerimiz de kampanyaya gerekli desteği vermişlerdir. Kısa bir sürede büyük miktarda bağışta bulunan öğrencilerimizin ve ailelerimizin bu hassasiyetini takdirle karşılıyoruz. Filistin Halkı için dualarımıza devam ediyoruz. Masum bebekleri, çocukları, kadınları, insanları katleden İsrail'i ve destekcilerini de şiddetle lanetlemeye devam ediyoruz. İyi ki varsınız Değerli velilerimiz. Hassiyetinizi ayakta alkışlıyoruz.

Devamı

DİLİMİZİ ZENGİNLEŞTİRELİM PROJESİ BAŞLADI !

MEB, EĞİTİMİN TÜM KADEMELERİNDE "DİLİMİZİN ZENGİNLİKLERİ PROJESİ"Nİ BAŞLATTI Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal ve kültürel etkinlikler yoluyla öğrencilerin dilin zenginliklerini tanımasını ve kültür taşıyıcısı olan sözcüklerle buluşmalarını sağlamak amacıyla okul öncesinden liseye tüm sınıf kademelerinde uygulanmak üzere "Dilimizin Zenginlikleri Projesi"nin başlatıldığını açıkladı.  1 Kasım 2023 14:17 Millî Eğitim Bakanlığındaki Başöğretmen Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen projenin tanıtım toplantısında konuşan Bakan Tekin, Cumhuriyet'in 100. yılını kutlayıp "Cumhuriyetin Yeni Yüzyılı" sloganıyla başlayan yeni dönemin hayırlı olmasını diledi.   İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına değinen Tekin, "Bir kez daha uluslararası camiayı, bize dikte ettikleri uluslararası insan hakları evrensel bildirgelerinin ışığında İsrail'i savaş suçlusu olarak tanımaya ve bir an önce, iş işten geçmeden önce bu savaşı sonlandırmaya davet ediyorum." diye konuştu.   Dilimizin Zenginlikleri Projesi'nin başlangıç adımlarını daha önce attıklarını ve haziran başından beri Türkçe, Türk kültürü, ülkeyi bir arada tutan değerler üzerine çalıştıklarını anlatan Tekin, projenin bu sürecin devamı niteliğinde olduğunu söyledi.   Türkçe eğitiminin önemine değinen Tekin, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkçe, çocukların akademik başarılarında önemli rol oynuyor. Türkçe, çocukların kendilerini iyi ifade edebilmeleri hem de bizi bir arada tutmak için önemli bir referans kaynağı. Çocuklarımızın sadece akademik hayatta değil; iş hayatında, toplumsal hayatta, aile hayatında başarılı bir biçimde kendilerini ifade etmelerini istiyorsak bu konudaki en temel eksikliğimiz Türkçe dil becerilerinin yeterince gelişmiş olmaması. Çıkış noktamız burası. Bakanlık olarak temel vazifemiz, Türk millî kimliğini ve her bir evladının kişiliğini güçlü kılmak ise o zaman Türkçe kullanımını güçlendirmek Bakanlığımızın temel görevlerinden biri olacaktır."   "Şunu iddia ediyorum: dünyanın en zengin dillerinden biri, Türkçe" İngilizcenin çok zengin olduğu yönündeki söylemleri hatırlatan Tekin, "Ben şunu iddia ediyorum: dünyanın en zengin dillerinden biri, Türkçe." dedi.   Bakan Tekin, Türkçeye gereken özenin gösterilmesi gerektiğine işaret ederek "Teknolojinin tüm dünyayı belirli sınırlara ve dillere mahkûm etme tehdidi karşısında bizler Türkçeye sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Eğer Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceksek, böyle bir vizyonla evlatlarımızın yetişmesini istiyorsak Türkçemizin zengin varlığının da mutlaka kullanılmasını zorlamak mecburiyetindeyiz." diye konuştu.   Çocukların gündelik hayatta kullandıkları kelime haznesinin azlığından, zayıflığından bahsediliyorsa bunda bakanlığın da payı bulunduğunu vurgulayan Tekin, bu sorumluluğu yerine getirmek için adımlar atmaya çabaladıklarını söyledi.   Kaşgarlı Mahmut'un Dîvânu Lugâti't-Türk yaklaşık 9 bin kelime bulunduğunu aktaran Tekin, Türk Dil Kurumunun Cumhuriyet'in 100. yılı dolayısıyla yayımladığı sözlükte ise Türkçe söz varlığı sayısının 132 bin 334'e ulaştığını, bunun Türkçenin zenginliğini gösterdiğini vurguladı.   "Dilimizin tek ihtiyacı, onun kıymetini bilecek insanlar ve kurumlar" Bakan Tekin, "Bizim üstümüze düşen şey, güncel ve teknolojik gelişmelere göre dilimizi zenginleştirmek, kullanılmayan, kullanılma oranı azalan kelimelerimizin tekrar kullanıma sokulması için çaba sarf etmek." ifadesini kullandı. Türkçenin, kendi söz varlığının en canlı dönemlerinden birini yaşadığını belirten Tekin, "Çünkü Türkçe konuşan insan sayısını artık 100 milyonlarla ifade edebiliyoruz. Türkçe konuşan ülkeler arasındaki işbirliği geliştikçe kuşkusuz bu zenginliğin de farkına varacağız. Türk Devletleri Teşkilatı, bu anlamda çok ciddi çalışmalar başlatmıştı. Bu çalışmalar tamamlandığında, kelime haznemizin ortak dilimizin çok daha zenginleşeceğine eminim." dedi.   Türkçeyi zenginliği ve canlılığı ile bir medeniyet dili hâline dönüştürmek zorunda olduklarının altını çizen Tekin, "Bu medeniyet diliyle bir kültür üretmek zorundayız. Dilimiz canlı, genişliyor, büyüyor. Dilimizin tek ihtiyacı, onun kıymetini bilecek insanlar ve kurumlar. Biz dilimize gereken önemi vermezsek, başkalarından bu hassasiyeti göstermesini bekleyemeyiz. Sosyal mecralarda, televizyon ekranlarında, öğrencilerimizin kendi aralarında Türkçenin kıymetine ve zenginliğine mutlaka başvurmalı, bu anlamda bir çoraklığın oluşmasına da asla müsaade etmemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.   "Öğrencilerimizin kelime haznesini ve kavram bilgisini geliştirmeyi hedefliyoruz" Bakan Tekin, Dilimizin Zenginlikleri Projesi'ne ilişkin şu bilgileri verdi: "Projemizin amacı, sosyal ve kültürel etkinlikler yoluyla öğrencilerin dilin zenginliklerini tanıması, kültür taşıyıcısı olan sözcüklerle buluşmasıdır. Bu sayede öğrenciler, dilimizin seçkin ve özgün eserlerini daha yakından tanıyacaklar, milletimizin kültür birikimini, düşünce dünyasını ve hayat tarzını yeniden keşfedeceklerdir. Dilimizin Zenginlikleri Projesi'ni okul öncesinden liseye tüm kademelerimizde öğrencilerimizin ilgi, istek ve yeteneklerine uygun faaliyetler olarak gerçekleştirip hayata geçireceğiz. Her kademedeki öğrencilerimiz için ayrı ayrı eylem planları hazırladık. Bu eylem planlarını da yakın bir zamanda okullarımızla paylaşacağız. Projenin merkezine sözlük okuma etkinliğini aldık. Aile buluşmaları, etkileşimli kitap okumaları yapacağız. Uzmanlar davet edilecek, şiirler seçilecek ve çocuklarımıza seçilmiş beyitler ezberletilecek, Türk klasiklerini okuyacaklar. Dört dil becerisine yönelik olarak deneme, öykü ve benzeri yazılar üretecekler, videolar hazırlayacaklar, dijital platformlarda, afiş yarışmalarında Türkçeyi kullanacaklar. Tasarımlar yapacaklar, özgün sözcük yazma yarışmaları organize edilecek. Çocuklarımızın ilgisini çekecek bu alana yöneltecek bir dizi etkinlik hayatımızda olacak. Yapacağımız faaliyetlerle öğrencilerimizin kelime haznesini ve kavram bilgisini geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda özellikle belirli yaş gruplarında faaliyetlerin tümü sözlük okuma etkinlikleriyle eş güdümlü devam edecek. Projemizin adında da vurguladığımız gibi dilimizin zenginliklerinin tamamını kucaklayan bir anlayışla Türkçemize hep birlikte sahip çıkacağız."   "Türkçenin zenginliklerini daha iyi kullanan bir dille hitap edilmesini arzu ediyorum" Yusuf Tekin, Türkçenin en eski iki kaynağından biri olan Dîvânu Lugâti't-Türk'ü Türkçeye kazandıran Kaşgarlı Mahmut'u, Kutadgu Bilig gibi eşsiz hazineyi sunan Yusuf Has Hacib'i ve Türkçenin zenginleşmesine hizmet eden bütün değerli bilim, edebiyat ve sanat insanlarını saygı ve rahmetle andı ve "Onlar kadar kıymetli eserler üretecek, Türkçemize onlar kadar katkı verecek kuşaklar yetiştirmeyi Allah bizlere nasip etsin." dedi.   Bakan Tekin, projeyi teorik olarak kurguladıklarını ama pratik olarak sahada bu çalışmalara öğretmenlerin destek olacağını belirterek, branş ayrımı gözetmeksizin bütün öğretmenleri projeye sahip çıkmaya davet etti.   Sadece öğrencilerin değil, öğretmen, idareciler ve toplumdaki herkesin gündelik hayatta kullandığı kelime sayısını artırması yönünde farkındalık oluşturmasını isteyen Tekin, "Çocuklarımızın, gençlerimizin daha çok sayıda kelime hazinesinin sahip olması, kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için çaba sarf ediyoruz." ifadesini kullandı.   Toplumun bütün fertlerinin daha nezih, daha özenli, Türkçenin zenginliklerini daha iyi kullanan bir dille muhataplarına hitap etmesini arzuladığını ifade eden Bakan Tekin, "Biz de bu konuda adımlar atmaya devam edeceğiz. Projemizin gerçekten dilimizin sahip olduğu zenginliklerin ortaya çıkarılmasına vesile olmasını, çocuklarımızın bu sürece sahip çıkacak bir bilinçle, şuurla yetişmesini arzu ediyorum." diye konuştu.   Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu da konuşmasında, "Sözlük Özgürlüktür" sloganıyla projeyi hayata geçirmek istediklerini vurgulayarak, "Bu kapsamında 'söz varlığını zenginleştirme çalışmaları' ile öğrencilerimizin kelime haznelerini, kavram bilgilerini geliştirmek, dil öğrenme becerilerini güçlendirmek ve kitap okuma alışkanlıkları kazanmalarına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda da öğrencilerimizin, Türk dilini etkili kullanmalarını sağlama, düşünce dünyalarını geliştirme, daha çok duyan, düşünen, anlayan ve üreten insanlar olarak yetiştirilmelerini sağlamayı hedefliyoruz." dedi.   Sözlük okuma çalışmalarını, projenin merkezine aldıklarını kaydeden Topçu şunları söyledi: "Öğrencilerimiz Türk edebiyatının klasik metinlerini inceleyecekler ve bu metinlerde yer alan yeni sözcüklerle tanışacaklar. Öğrendikleri yeni sözcüklerle ilgili öğretmenleri ile birlikte sözcük çalışmaları yapacaklar. Proje kapsamında sözlük okuma yarışmaları yapılarak, özgün sözlük üretimi çalışmaları desteklenecektir. Projeyi yürütebilmek için Bakanlıkta Merkez Yürütme Kurulu, Türkiye geneli il, ilçe ve okul yürütme komisyonları oluşturulacaktır. Aynı zamanda öğrencilerimizin bu kapsamda katıldıkları çalışmalar e-okul sosyal etkinlikler modülüne işlenecektir."

Devamı